4 Aralık 2007 Salı

YETİM ve KİMSESİZLERE İYİLİK

Sehl b. Sa'd (r.a) anlatıyor: Resûlullah (s.a.v) buyurdu ki: "Ben ve yetime bakan kimse cennette şöyleyiz" Orta parmağı ile başparmağını yan yana getirip aralarını açıp kapayarak işaret etti.479
İbn Abbas (r.a), Allah Resûlü'nün (s.a.v) şöyle buyurduğunu haber vermiştir: "Kim müslümanlar arasından bir yetimi alarak bakımını üstlenirse affedilmez bir günah (şirk) işlememişse, Allah onu mutlaka cennete koyacaktır."480
Safvân b. Süleym (r.a) anlatıyor: Hz. Peygamber (s.a.v) buyurdu ki: "Dul ve kimsesizler için çalışan, Allah yolunda cihad eden veya gündüzleri oruç tutup geceleri de ibadet eden kimse gibidir."481
Ebû Hüreyre'nin (r.a) bildirdiğine göre Allah Resulü (s.a.v) şöyle buyurdular: "Allahım! Ben şu iki zayıfın hakkının çiğnenmesinden cidden sakındırırım: Yetim ve kadın."482
Ebû Hüreyre'nin (r.a) bildirdiği diğer bir hadiste ise Allah Resulü (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
"Müslümanlar içinde en hayırlı ev kendisine iyilik yapılan bir yetimin bulunduğu evdir.
Müslümanlar içinde en kötü ev de kendisine kötülük yapılan bir yetimin bulunduğu evdir."
483
İbn Abbas (r.a) anlatır: Resûlullah (s.a.v) buyurdu ki: "Kim üç yetimi yetiştirir, nafakasını temin ederse sanki ömrü boyunca geceleri namaz kılmış, gündüzleri oruç tutmuş ve sabahtan akşama yalın kılıç Allah yolunda cihad etmiş gibi sevap alır. Keza, ben ve o kimse, şu iki kardeş (parmak) gibi cennette birlikte oluruz" buyurdu ve şehadet parmağı ile orta parmağını birbirine yapıştırdı.484
Sürâka b. Mâlik (r.a) anlatıyor: Resûlullah (s.a.v) buyurdular ki: "Size sadakanın en faziletlisini haber vereyim mi? Boşanma, kocasının ölümü gibi bir sebeple sana geri gönderilmiş ve senden
başka çalışanı (Nafakasını temin edecek bir kimsesi) olmayan kızın için harcadığındır."485
Sa'saa b. Muâviye (r.a) anlatıyor: Bir kadın beraberinde iki kızıyla birlikte Hz. Âişe'nin yanına girdi. Âişe (r.ah) kadıncağıza üç tane kuru hurma verdi. Kadın çocuklarına birer hurma verdi,
kalan üçüncü hurmayı da çocukları arasında taksim etti. Hz. Âişe (r.ah) der ki: Az sonra Resûlullah (s.a.v) geldi, hadiseyi kendisine anlattım. Bana, "Buna hayret mi ettin? Kadın bu davranışı sebebiyle cennete girdi"486 buyurdu.
Bir diğer hadiste de şöyle buyrulur: "Bir kimse sadece Allah rızâsı için bir yetimin başını okşarsa elinin dokunduğu her saç teline karşılık ona bir sevap vardır."487
Sa'dî-i Şîrâzî (k.s) der ki: "Bir adam, bir gün, bir yetimin ayağına batan dikeni çıkarmış. O adam öldükten sonra bir gün meşhur sûfî Sadreddin Hûcendî onu rüyasında görmüş. Adam cennette geziniyor ve şöyle diyormuş: "Bir diken yüzünden bana ne güller açıldı..."488
Büyük velîlerden Serî es-Sakatî büyüklerin yoluna girmesini şöyle anlatır: "Bir gün hocam Ma'rûf-i Kerhî hazretlerini, hurma çekirdeği toplarken gördüm. Ona, 'Bunları ne yapacaksın?' diye sordum. Bana, 'Şu çocuğu ağlar vaziyette gördüm ve niçin ağlıyorsun?' diye sordum; çocuk, 'Ben yetimim. Annem babam yok. Bütün arkadaşlarımın güzel elbiseleri var. Fakat benim ne elbisem var ne de oyuncağım' dedi. 'Ben de şimdi bunları toplayıp, satacağım ve onun ihtiyacını alacağım dedi. Bunun üzerine ben de Ma'rûf-i Kerhî'den izin isteyip, çocuğa bir takım elbise ve oyuncak aldım. Yetim çocuk çok sevindi. Ma'rûf-i Kerhî hazretleri bu durumu görünce, 'Sen bu çocuğu sevindirdiğin gibi, Allah Teâlâ da seni sevindirsin. Dünya sevgisini kalbinden çıkarsın,
seni bu meşguliyetten kurtarsın' diye dua etti. İşte bu dua sebebiyle kurtuldum."
489

479 Buhârî, Edeb, 24; Müslim, Zühd, 2 (nr. 42); Ebû Davud, Edeb, 121;Tirmizî, Birr, 14 (nr. 1918); Beyhakî, Şuabü'l-imân, nr. 11026; Tebrîzî,Mişkâtü'l-Mesâbih, nr. 4952.
480 Tirmizî, Birr, 14 (nr. 1917); Tebrîzî, Mişkâtü'l-Mesâbih, nr. 4975.
481 Buhârî, Nafakât 1, Edeb, 25, 26; Müslim, Zühd, 2 (nr. 41}; Tirmizî, Birr,44; Nesâî, Zekât, 78; İbn Mâce, Ticârât, 1 {nr. 2140); Beyhakî, Şuabü'l-İmân, nr. 11027.
482 İbn Mâce, Edeb, 6 (nr. 3678).
483 İbn Mâce, Edeb, 6 fnr. 3679); Tebrîzî, Mişkâtü'l-Mesâbih, nr. 4973.
484 İbn Mâce, Edeb, 6 (nr. 3680).
485 İbn Mâce, Edeb, 3 (nr. 3667).
486 İbn Mâce, Edeb, 3 (nr. 3668).
487 Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 5/250.
488 Şeyh Sa'dî, Bostan, s. 250.
489 Kuşeyrî, Risale, s. 417.

Hiç yorum yok: