4 Aralık 2007 Salı

İNSANIN İYİLİK ve KÖTÜLÜĞE KARŞI TAVRI

Takıyyüddin es-Sübkî (k.s) bu konuda insanların durumunu şöyle açıklar:
"Bir kısım insanlar vardır ki sen ona iyilikte bulunursun, o da sana iyilikte bulunur. Bu, iyiliğe karşı iyilik ve mükâfattır. Bazı kimseler de vardır ki sen ona kötülük edersin, o da sana kötülükle mukabele eder. Bu iki durum tabii bir şeydir; bunda hayret edilecek bir husus yoktur. Fakat öyle kimseleri gördük ki sen ona iyilik edersin, o ise sana kötülük eder. Bazı kimseler de vardır ki sen kendisine hiçbir iyilikte bulunmadığın halde o sana iyilikte bulunur. Ben buna hayret ederim. Ancak sonunda şunu gördüm ki bütün bunlar, insanın nefsinin terbiyesiyle alakalı. Sen bir şahsa iyilik yaptığın ve özellikle bu ihsanın fazlaca olduğu zaman, umumiyetle onu, sana darlıkta ve sıkıntılı zamanlarında yardımcı olup fayda verecek bir dost edinmek istersin. Fakat senin ona yaptığın bu iyilik, Allah için değil, sırf gelecekte ondan göreceğin bir fayda içindir. Bu sebeple o, senin ona en muhtaç olduğun bir zamanda seni bırakır. İyilik yerine sana kötülük yapar. Bu hadise ile Allah Teâlâ sana, senin daha önce o şahsa yaptığın iyiliğin senden değil kendisinden olduğunu, ancak görünüşte o şahsa yaptığın iyilikte senin bir vasıta olduğunu bildirmeyi murad etmiştir. Yine aranızda daha önce hiçbir sevgi ve yakınlık bulunmayan kimseden gelen iyilikle de Cenâb-ı Hak nimetin kullarından değil, kendisinden olduğunu göstermiştir.
Ey insan, bu hususta dikkat et! Her iki halde de Allah'ın nimetlerine ve sana iyilikte bulunan kimseye teşekkür et. Çünkü insanlara teşekkür etmeyen, Allah'a şükretmemiş olur. Sana iyilikte bulunan kimse, sana o nimetin gelmesine vesile olmuştur. Sana kötülük yapanı da hemen kötüleme. Bilakis onun için hayır duada bulun. Zira sana ondan gelen kötülük, senin gafletten uyanmana ve Rabb'ine dönüp yönelmene sebep olmuştur. Eğer sana, aranızda dostluk bulunmayan birinden bir iyilik, yardım, kendisinden iyilik beklediğin bir dostundan da bir sıkıntı gelirse bunu Allah'tan bir ikaz ve nasihat olarak kabul et. Çünkü Allah Teâlâ dilediğini yapar, senin dilediğini değil."


HER İYİLİK SADAKADIR

Resûlullah Efendimiz (s.a.v) sadaka ve hayır çeşitleriyle ilgili şöyle buyurmuştur:
"Her türlü hayır sadakadır. Din kardeşine göstereceğin güler yüz bir sadakadır. Kendi kovandaki
suyu kardeşinin kovasına boşaltarak onun işini görmen de bir sadakadır."442
Tirmizî'nin diğer bir rivayetinde şöyle buyurmuştur: "Kardeşine karşı göstereceğin tebessümün bir sadakadır. Bir İyiliği emretmen, kötü bir işten sakındırman sadakadır. Yolunu kaybeden kimseye yolu gösterivermen sadakadır. Gözü görmeyen bir kimseye yardımcı olup gideceği yere götürmen bir sadakadır. Yoldan taş, diken, kemik (gibi şeyleri) kaldırıp atman sadakadır. Kovandan kardeşinin kovasına su boşaltman bir çeşit sadakadır."443
"İnsanın her gün bütün organları için bir sadaka vermesi gerekir. İki kişinin arasını düzeltmek bir sadakadır. Hayvanına binene veya yük yükleyene yardım edip yükünü kaldırmak bir sadakadır. Yoldaki eziyet veren bir şeyi kaldırıp atmak sadakadır."444
"Bir hurmanın yarısıyla bile olsa cehennem ateşinden korunun, onu da bulamazsanız tatlı ve güzel söz ile."445
"Bir adamın hanımının ağzına koyduğu lokmada bile sadaka sevabı vardır."446
Allah Resulü (s.a.v), "Her müslümanın sadaka vermesi vaciptir" buyurdular.
Ashap, "Sadaka verecek bir şey bulamazsa ne yapar?" diye sordular.
"Çalışıp kazanır, hem kendisi faydalanır hem de başkasına sadaka verir."
"Çalışamazsa ne yapar?"
"Muhtaç olana bedenî gücüyle yardım eder."
"Yardıma gücü yetmezse ne yapar?"
"İyiliği emreder."
"Ona da gücü yetmezse?"
"Kimseye kötülük etmesin, bu da kendisi için bir sadakadır." 447
Hz. Ebû Zer (r.a) anlatıyor: Ashaptan bazı fakirler gelerek, "Ey Allah'ın Resulü! Zenginler bütün
sevapları alıp gittiler. Onlar da bizim gibi namaz kılıyor, bizim gibi oruç tutuyor, bizden ayrı olarak mallardan sadaka veriyorlar" dediler. Resûlullah (s.a.v) onlara şöyle buyurdu:
"Allah size de tasadduk edeceğiniz şeyler verdi: Her bir tesbih sadakadır, her bir tekbir sadakadır, herbir hamd sadakadır, her bir tehlîl sadakadır, iyiliği emretmek sadakadır, kötülükten sakındırmak sadakadır, hatta bir kişinin hanımıyla ilişkiye girmesi bile sadakadır."
Cemaatten biri, "Ey Allah'ın Resulü! Yani eşimizle ilişkiye girmemizde sevap mı var?" diye sorduğunda Resûlullah (s.a.v), "Bu ihtiyacını haramdan gidermiş olsaydı bu durum kendisi için bir günah olmaz mıydı?" diye sual ettiler.
"Evet, olurdu!" demeleri üzerine, "Öyleyse, ihtiyacını helâl yoldan gördüğü için kendisine sevap vardır"448 buyurdu.
Müslim'de Ebû Berze (r.a) şöyle rivayet eder: "Ey Allah'ın Resulü, bana faydalı olacak bir şey öğret, dedim de şu tavsiyede bulundu: 'Müslümanların yolundan rahatsızlık veren şeyleri
kaldır.''449
Şu hadis-i şerif de iyiliğin başka bir çeşidine dikkat çekmektedir:
"Bir müslüman bir ağaç diker veya bir tohum eker de bunların mahsulatından bir kuş yahut insan ya da hayvan yiyecek olsa bu onun için bir sadaka olur."
450

442 Buhârî, Edeb, 33; Edebü'l-Müfred, nr. 304; Müslim, Zekât, 16 (nr.52);Ebû Davud, Edeb, 60 (nr. 4947); Tirmizî, Birr, 45 (nr. 1970).
443 Tirmizî, Birr, 36; İbn Hibbân, es-Sahfh, nr. 529.
444 Buhârî, Mezâlim, 24; Müslim, Zekât, 16 (nr. 56).
445 Buhârî, Edeb, 34, Zekât, 10, Menâkıb, 25; Dârimî, Zekât, 1664;Ahmed b.Hanbel, el-Müsned, 4/379; Ali el-Müttakî, Kenzü'l-Ummâl, nr. 15939;İbn Hibbân, es-Sahîh, nr. 473-666.
446 Buhârî, İmân, 41, Nafakât, 1; Edebü'l-Müfred, nr. 752; Müslim,Vesâyâ, 1(nr. 5); Tirmizî, Birr, 42.
447 Buhârî, Zekât, 30, Edeb, 33; Müslim, Zekât, 16 (nr. 55); Buhârî,Edebü'l-Müfred, nr. 225, 306; Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 4/395, 411; Dârimî, Rikâk, 34 (nr. 2750).
446 Müslim, Zekât, 16 (nr. 53); Ebû Davud, Edeb, 159; Buhârî, Edebü'l-Müfred, nr. 227.
449 Müslim, Birr, 36, 13 (nr. 131); İbn Hibbân, es-Sahîh, nr. 541.
450 Buhârî, Hars, 1, Edeb, 27; Müslim, Müsâkât, 2 (nr. 1553); Tirmizî, Ahkâm,40.

Hiç yorum yok: